Endüstriyel tarıma yenik düşmüş, çok az bulunan leziz "pembe domates"in doğal yöntemlerle çoğalması düşüyle, bir İstanbul apartmanında Avniye ve Mehmet Tansuğ'un başlatıp, dostlarına yaydığı "evde yetiştirme serüvenleri"nin kısa sürede tüm yurda yayılmasıyla ülke çapında 1500 üye sayısını aşmış sosyal bir ağdır.
Cool
PEMBE DOMATES AĞI

21 Kasım 2009 Cumartesi

SENDE DESTEK VER

GREENPEACE' in bizlere bir çağrısı var



Tabi ki HAYIR

Türkiye 60 yıldır eskimiş nükleer teknolojiden medet ummaya devam ediyor. Her hükümet bu soğumuş yemeği ısıtıp ısıtıp önümüze getiriyor. Görünün o ki bu masal böyle devam edip gidecek Eğer biz durdurmazsak...

Şimdi 1 milyon kişi biraraya gelerek bu masalı bitirmenin ve nükleer ile yaşamak istemediğimizi göstermenin zamanı geldi. Bir milyon kişiden biri de sen ol.




29 Temmuz 2009 Çarşamba

REKOR ŞİMDİLİK BİZİM TOMBUL'DA

Dalında resmini çekipte adını ''tombul'' koyduğumuz pembe nihayet bugün koparılarak tartıma gitti. Metin Beyin 864 gramını geçeceğimizi sanmıyorduk ancak yinede yakın bir sonuç bekliyorduk. Pembemizi tartıya koyduğumuzda gördüğümüz sonuç hem bizi hem de tartımı yaptığımız marketteki arkadaşı bir hayli şaşırttı. Pembe domates o kadar azalmış ve tanımayan o kadar çok insan varki arkadaşın ilk tepkisi ''hormonlu mu?'' sorusu oldu. Kısaca hormon olmadığını bu domatesin doğal yapısının bu şekilde iri olduğundan, PDA'dan bahsedip dilerse internette bu domates ve grubumuz hakkında pekçok bilgiye ulaşabileceğini anlatıp ayrıldım. Bu arada resimde de görüldüğü üzere tombul'umuz tam 1160 gram geldi :)

26 Temmuz 2009 Pazar

BU SEZON DAHA DA BÜYÜDÜK

Öyle görünüyor ki bu sezon öncekilere oranla çok daha başarılı gidiyor. Üyelerimizden Metin Eren Beyin 864 gramlık pembesi , Ayfer Akşit Hanımın saksıdaki güzellikleri , Rasim Karavana Beyin İkramlıkları , Ayten Yıldırım Hanımın Popiş'in gözetiminde büyüttükleri (bu arada artık sizinde blogunuzu bekliyoruz) ve daha yazamadığım birbirinden güzel nice gelişmelere şahit oluyoruz. PDA ailesi büyüdükçe pembe domatesin geleceği de güçleniyor. Evet bu sezon PDA biraz daha büyüdü, bu büyümeyle orantılı pembelerimizde önceki sezonlara kıyasla büyüme gösterdi. Şimdilik en iri pembe 864 gram, bunun yanıda 500-600 gram civarında pekçok pembe domates gördük üyelerimizin bahçe ve saksılarında. Bu büyüklerin arasına bizde Bandırma'dan bir tane ekleyelim dedik. ''dedik'' diyorum çünkü bu pembe ne yazık ki (itiraf ediyorum biraz kıskandım) komşumun bahçesinde. Sezon başı çimlediğim fidelerden fazlaları komşularımdan isteyenlere üçer beşer dağıtmıştım bu pembe o fidelerden birine ait. Yaprakların arasına saklandığı için ancak kızarmaya başladığı zaman farkedildi. Yanında normal kırmızı domateslerde olduğu için tohumlarını malesef alamayacağız. Yarın yada salı günü koparılıp tartılacak, Metin Beyin pembesiyle başa çıkabilirmi bilmiyoruz ancak geçen sezonki 630 gramlık kendi rekorumuzu geçeceğimize kesin gözüyle bakıyoruz.

23 Temmuz 2009 Perşembe

TOHUMLAR OLGUNLAŞIYOR

Evdeki pembelerin kızarmasından sonra gelecek sezon için işyerinde yetiştirdiğim tohumluk pembelerde kızarmaya başladılar. Pembelerdeki irilik ve yerçekimi kuvvetinin birleşmesinden oluşan güce fazla dayanamayan fidem iki çiçek demetinin arasından bükülerek gövdesinden çatladı. Resimde de görüldüğü gibi gövde 90 dereceye yakın bir açıyla bükülmüş ve dış kısmından çatlamış durumda ve daha fazla zarar verebilirim endişesiyle müdahale edemiyorum.


Bu resimde daha önceleri bahsettiğim beklemeye geçmiş minik pembelerden birinin nasıl uyandığı ve gelişmeye başladığını görebilirsiniz. Resmin çekilme amacı onu göstermek değildi bu yüzden arka planda kalmış ve bir miktarda çiçek sapının gölgesine gizlenmiş. Kardeşleri gelişme devresini tamalayıp olgunlaşmaya geçtiği halde o sanki yeni açmış bir çiçekten doğmuş gibi büyüyor.


Bunlarda cherrylerden toplananlar, salkımdaki domates adedi fazla olunca sırayla kızarıyorlar ve tek tek toplamak zorunda kalıyorsunuz. Tüm komşularımın beğenisini kazanıp şimdiden önümüzdeki yıl için talep görmeye başladılar. Pembeler kadar olmasada lezzet bakımından market domateslerinden çok daha iyiler.

Bunlarda yenmemesine rağmen ilginç görüntüleri hoşuma gittiği için tohum edinip yetiştirdiğim süs patlıcanlarım.

16 Temmuz 2009 Perşembe

KIZARAN İLK PEMBELER

Evdeki bahçemde yetiştirdiğim pembelerim nihayet kızarmaya karar verdiler. Tohumlukları ayrı olarak işyerinde yetiştirdiğim için bunlar tamamen sofralık büyüyor. Olgunlaşan iki tanesi birazdan sofradaki yerini alacak. Telefonla çekilen resimde her ne kadar kırmızı gibi dursalar da kendilerine has mora çalan pembe rengi taşımaktalar. Üzerinde 1 Tl bulunan pembe işyerinde büyüyenlerden, gelecek yıl için kardeşiyle beraber tohumluk ayrıldı.


5 Temmuz 2009 Pazar

CHERRY'LER HIZLI ÇIKTI

Pembelerimiz çiçek dökmeye devam ededursun cherrylerde nispet yapar gibi her açan çiçek domates olmaya devam ediyor ancak öyle nazikler ki hafif bir temasla bile kopup düşüyorlar. Bu şekilde hergün bir iki zayiyat veriyorum.
Boyları 1 metre civarı olan 8 kök cherryde irili ufaklı en az sekizyüz evet evet yanlış okumadınız 800 domates var. Öyle uzun ve bol salkımlar varki alttakilerin bir kısmı toprak üzerinde büyümeye ve kızarmaya başladılar.

3 Temmuz 2009 Cuma

BAHÇENİN MAHSÜLLERİ

Bir hafta önce topladığım bir kilo kadar fasülyenin ardından bugün ikinci hasatı yaptık. Bahçemin devamlı ziyaretçileri kaplumbağalardan sağlam kalanları tabii. Elleri olmadığı için ancak ağzının ulaşabildiği yere kadar mideye indirip bir diğer fasülyeye geçmiş. Verdikleri tüm zarara rağmen bir hayli fasülye topladık. Bitkilerin üzerlerinde hala pekçok minik fasülye büyümeye devam ediyor. Bu cins 40 günlük diye adlandırılan oturak fasülyeler olduğu için sanırım önümüzdeki bir iki hasattan sonra tamamen sökülmesi gerekecek ve yenileri ekilecek.

Fasülyelerin yanında biraz salatalık ve toplanacak büyüklüğe ulaşan ilk kıl biberlerimizden de bir miktar tadımlık aldık. Cherry domateslerin ilk çıkanları kızarmaya başlamışlar ancak henüz tadına bakılacak kadar kırmızı değiller birkaç gün daha sabretmemiz gerekecek. Patlıcanlarında ilk açan çiçekleri büyüme devresine girmişler. Diğer domateslerde renk değişimleri olsada kızarmaya başlayan yok daha çok yeşilliklerini kaybedip beyazımsı bir renk almaya başlıyorlar.


Bu arada daha önce bahsettiğim büyümeyen domatesleri bugün resimledim. Yanda ilk üç çiçek salkımıda domatese dönmüş fidedeki büyümeyen çiçekler görünüyor. Diğer resimdede komşu fidedeki salkım görünüyor, açan 7 çiçekten 4 tanesi sağlıklı bir şekilde büyürken 3 tanesi (çiçeklerin kuruyan sarı kısımları benim yardımımla döküldü) ilk minik formlarını koruyor.



Kendimce bulabildiğim tek sebeb salkımdaki ana gövdeye yakın domateslerde büyüme mevcut iken salkımın sonunda bulunanlar bu şekilde bekleme devresine girdiği için beslenmelerindeki yetersizlik olabilir. Diğer büyüyenler koparıldıklarında sanki yeni açan çiçeklermiş gibi kaldıkları yerden büyümeye devam ediyorlar.

30 Haziran 2009 Salı

PEMBELER BÜYÜYOR

Daha öncede bahsettiğim gibi bahçede 3-4 cins domates yetiştirince gelecek yıl için pembelerden uygun tohum alma şansım yoktu. Bu sebeble işyerimin bahçesine tohumluk 5 kök fide ekmiştim. Şimdilik gelişimleri gayet sağlıklı, bu sezon grup üyesi pekçok dostumuzun yakındığı çiçek dökülmesini bu fidelerde kabul edilebilir bir oranda yaşadım. Üzerlerindeki en büyüğü yaklaşık 200 gramlık 25 kadar pembe büyümeye devam ediyorlar. Daha önceki yıllarda da gözlemlediğim bir olayı bu yıl da yaşıyorum.
Çiçek demetlerinde bazı domatesler büyürken bazı çiçekler sarı kısımları döküldüğü ve minik bir domates ortaya çıktığı halde büyümüyorlar. Neden böyle kaldıklarını bilemediğim bu minik domatesler ileride büyüyüp kızaranlar toplandıktan sonra büyümeye başlıyorlar. Bu arada her dört günde bir bolca sulanıyorlar. Üstteki resimde dipte yaprakların arasında tohum alınacaklar saklanıyorlar bu resimdekiler arkadaşlarla sabah kahvaltısında simitlere eşlik edecekler.

14 Haziran 2009 Pazar

PEMBE RÜYALAR

Bizler pembelere değer verdikçe onlar meyve vermede kendilerini daha bir naza çekiyorlar. Şu sıralar hemen her arkadaşın fidesinde çiçekler açmış meyve dönümleri başlamış vaziyette.
Sevgili Rasim Bey'in dediği gibi nedir bizim bu pembelerden çektiğimiz?


Çimlendi, boya gitti, ışık az geldi, su fazla geldi, şaşırtma, boğazlama, koltuk alma derken şimdide çiçek dökülmeleri sıkıntı yaratmaya başladı. Kendi bahçemde 3 çeşit domatesim var hatta pembeleri 2 cins sayarsam 4 oluyor. Resimlerde görülen pembeler (ben onlara pek benzemesede patates yapraklı diyorum) o alışık olduğumuz domates yapraklarından farklı yapraklara sahip olanlar. En fazla çiçek dökülmesi bu cins pembelerin patlıcan ve biberlerin arasında ayrı dikilmişlerinde var. Diğer pembelerde ve aralarındaki bu cins 2 pembede aşırı bir çiçek dökülmesi yok. Cherry ve kırmızı normal domateslerde dökülme yok denecek kadar az miktarda.
Bu çiçek dökülmeleri genelde topraktaki eksikliklere bağlanır ancak domateste aşırı çiçek dökülmesinin bir sebebininde sıcak ve kuru rüzgarlar olduğunu il tarım müdürlüğü sitesinde okumuştum.
Şu sıralar yaşadığımız sıcak havalar ve Bandırma'nın meşhur rüzgarlarını, çiçekleri; yaprak yapısı itibariyle güneşe ve hava akımına daha fazla maruz kalan pembelerdeki dökülme oranını göz önüne alınca yaşadığımız çiçek dökülmelerinin esas sebebinin bu olduğunu düşünmeye başladım. Toprağımda her element tamam olmayabilir, koyun gübresi ve su dışında verilen birşey yok ancak bu dört fide hariç gelişme noksanlığı yada çiçek dökülmesi yaşadığım başka fidem de yok.
Onlar ama nazlarıyla ama dış etkenlerin verdiği hasarla çiçek döksede bir şekilde hayatlarını devam ettirme çabasıyla pembelerini sunmaya devam ediyorlar.
Pembelere sitemle başladık, haklarını vererek te bitirdik. Saat 23:37 olmuş bu saatten sonra ne yazılır; Pembe rüyalar efendim...

13 Haziran 2009 Cumartesi

BAHÇENİN DİĞER ÜYELERİ

Fasülyelerim bir hayli kendilerini toparladı, iki grup fasülye arasında yaklaşık 15 gün olduğu için bazıları meyveye dönerken bazıları henüz çiçek tomurcuklarını göstermeye başlıyor. Şu ana kadar iki yada üç kez az miktarda suladığım fasülyelerede artık düzenli su vermeye başlıyorum. Nette bulduğum bilgilere göre bundan sonra 4-5 günde bir sulanması gerekiyor.

Geçen yıl ektiğim bazı fasülyelerin diğerlerine oranla küçük kalmaları sanırım yanlış uyguladığım sulama yüzündenmiş. Bu yıl grup içi boylar aynı ve sararan yaprak hiç yok, gayet sağlıklı görünüyorlar. Beyaz çiçeklerin içinden kendini göstermeye başlayan fasülyeciklerin minik birer kılıç gibi rüzgarda sallanmaları çok hoş bir görüntü.



Salatalıklarımda artık sürgünler 60-70cm boy yaptılar, sırıklara bağlandılar. Hemen hergün az da olsa mutlaka su veriyor ve pembe domateslerde olduğu gibi tek sürgün büyütmeye gayret gösteriyorum. İki gün sonra koparılmaya aday 10 kadar salatalık var ve boy uzadıkça yenileri görünüyor.